Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direncinin kas, yağ ve karaciğer hücrelerinin insüline iyi tepki vermemesi ve kandaki glikozu kolaylıkla emememesi anlamına geldiğini söyledi.
Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: “Sonuç olarak pankreas, glikozun hücrelere girmesine yardımcı olmak için daha fazla insülin üretiyor. Şekeri kontrol altına almak için gereğinden fazla salgılanan insülin, vücuda yağ depolama talimatı verdiği için kilo alımına ve vücutta yağ birikmesine neden olur. Pankreas, hücrelerin insüline zayıf tepkisinin üstesinden gelmeye yetecek kadar insülin üretebildiği sürece kan şekeri seviyeleri sağlıklı bir aralıkta kalacaktır. Hücreler insüline karşı çok dirençli hale gelirse, bu durum kan şekeri düzeylerinin artmasına (hiperglisemi) yol açar. “Bu da zamanla prediyabet ve tip 2 diyabete yol açıyor” dedi.
Yazıcıoğlu, insülin direncinin tip 2 diyabetin yanı sıra obezite, kalp-damar hastalıkları, alkolden bağımsız yağlı karaciğer hastalığı, metabolik sendrom ve polikistik over sendromu (PCOS) ile de ilişkili olduğunu kaydetti.
İNSÜLİN DİRENCİ BAZI KANSERLERİ DE TETİKLEYİYOR
Dr. Gökhan Yazıcıoğlu şöyle devam etti:
“Yağ birikimi genellikle karın bölgesinde meydana gelir. Aynı zamanda insülin direnci karaciğer ve kan damarlarının yağlanmasına neden olduğundan ciddi hastalıklara da yol açabilir. Diyabetin %90’ını oluşturan tip 2 diyabette insülin direnci mutlaka erken dönemde görülür. Zamanla insülin direnci arttıkça daha fazla insülin salgılaması gereken pankreas yorulur ve yetersiz kalır. Pankreas şekeri kontrol edemediğinde diyabet ortaya çıkar. İnsülin direnci aynı zamanda ateroskleroz sürecini de hızlandırır; “Kalp krizi riski artıyor ve aynı zamanda bazı kanser türlerini de tetikleyebiliyor.”
İŞTE BELİRTİLER
Uzman Dr. Gökhan Yazıcıoğlu insülin direncinin belirtilerini şöyle anlattı:
“Ağır bir yemekten veya şekerli bir yemek yedikten sonra aşırı ağırlık ve uyuşukluk hissi. Yemekten sonra kan şekeri kontrolsüz bir şekilde düşmeye başladığında ellerde titreme, terleme, mide rahatsızlığı, kontrol edilemeyen kilo alma, iştah artışı görülür. Özellikle insülin direnci yüksek olan kişilerde kilo vermek zordur. Vücudunuz sürekli olarak yağ depolamanızı söyler. Bu nedenle yağ yakmak mümkün değildir. Orantısız olarak salgılanan insülin kan şekerinin düşmesine neden olduğundan, tıpkı kişinin susuz kalması ve sürekli su içmek istemesi gibi, şekerli gıdalara karşı da kontrol edilemeyen bir istek ortaya çıkar. Bu nedenle insülin direnci olan hastalar verilen diyete sadık kalamıyor ve kilo veremiyor.”
İNSÜLİN DÜZEYLERİ NORMAL DÖNDÜĞÜNDE HIZLA KİLO VERİLİR
Uzmanlar, insülin direnci tedavisinde kan testi yaptırılarak direnç seviyesinin ölçülebileceğini söyledi. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu: “Direnci yüksek kişilerde öncelikle doğru beslenme ve egzersiz planlanmalıdır. Ancak herhangi bir iyileşme görülmezse 2-3 aylık, en fazla 6 aylık tedavilerle seviye normale döndürülebilir. İnsülin direnci düzeyi normale döndüğünde kilo vermenin önündeki engel ortadan kalkar, hastalar hızla kilo verir ve iştah hemen kaybolur. “En önemlisi bu, kalp hastalığı riskini, kansere yatkınlığı ve şeker hastalığını önler” dedi. (İHA)